Tanrım, kalp bilgimi arttır. Ki olup biteni daha iyi anlayayım. Anlarsam dayanırım.
Nazan Bekiroğlu
meryemerol
ve eğer bir gün mürekkep beni boğarsa kâğıt kefenim olsun...
16 Temmuz 2012 Pazartesi
15 Haziran 2012 Cuma
tertemiz şeylerden sözedeyim
Tertemiz şeylerden sözedeyim
ilk sevdalarımdan,
ilk dostlarımdan
ne toprağın kokulu çiçekleri
ne vahşi gönüllü
yaban ruhlu insanlar
hiç
hiçbir şey kalmıyor
sonsuz olarak
her şey kuruyor sabah çiğleri gibi
ama bir şey kalıyor ki
çok kıymetli
işte bu kalıntıların parıltısı
hani sakla beni gibilerinden
bir şey sanki
sonsuzluğa
çimenler üstüne oturmak
dostlarla bir şeyler okumak
dolaşmak yıldızların altında
gelecek günlerden konuşmak
rüyalar boyunca
yoksul çocuklar
varlıklı görünüyor insana
bir…
kız…
sevmiştim…
bir zamanlar…
sessiz sedasız
ama ne dilerse
yapacaktım benden
ondördünde ay gibi
tamdı sevdamız
ama şimdi zamanın
külleriyle örtülüdür
gönlüm baştanbaşa,
uzunuzadıya bunlar
yer ettiler bende.
koca bir ömür boyu
mezarlarında kaldı
sevdalarım.
artık gençte değilim ki
zaman gelip geçiyor yanımdan,
gene gençlik var ya dünyada
ve her yerde açıyor ya
genç gönüller,
gelin ey genç dostlarım
yaban ülkelerine göç edelim
ve masmavi göğün altında
temiz, tertemiz
şeylerden sözedelim;
huzur işte bunda.
ho şih fang
ilk sevdalarımdan,
ilk dostlarımdan
ne toprağın kokulu çiçekleri
ne vahşi gönüllü
yaban ruhlu insanlar
hiç
hiçbir şey kalmıyor
sonsuz olarak
her şey kuruyor sabah çiğleri gibi
ama bir şey kalıyor ki
çok kıymetli
işte bu kalıntıların parıltısı
hani sakla beni gibilerinden
bir şey sanki
sonsuzluğa
çimenler üstüne oturmak
dostlarla bir şeyler okumak
dolaşmak yıldızların altında
gelecek günlerden konuşmak
rüyalar boyunca
yoksul çocuklar
varlıklı görünüyor insana
bir…
kız…
sevmiştim…
bir zamanlar…
sessiz sedasız
ama ne dilerse
yapacaktım benden
ondördünde ay gibi
tamdı sevdamız
ama şimdi zamanın
külleriyle örtülüdür
gönlüm baştanbaşa,
uzunuzadıya bunlar
yer ettiler bende.
koca bir ömür boyu
mezarlarında kaldı
sevdalarım.
artık gençte değilim ki
zaman gelip geçiyor yanımdan,
gene gençlik var ya dünyada
ve her yerde açıyor ya
genç gönüller,
gelin ey genç dostlarım
yaban ülkelerine göç edelim
ve masmavi göğün altında
temiz, tertemiz
şeylerden sözedelim;
huzur işte bunda.
ho şih fang
12 Haziran 2012 Salı
27 Mayıs 2012 Pazar
Aşkı koy kenara, yoksulluğu anlat
çattı kaşlarını: ‘şair!’ dedi. ‘aşkı koy kenara, yoksulluğu anlat.”
Buruk bir tebessümün eşliğinde cevapladı genç şair:
‘yoksunluğu bırakıp yoksulluğu anlatamam ki amca”
yaşlı adam gence bakıp güldü:
‘şair!’ dedi. ‘Aşkın soldurduğu gülleri bırak, aşksızlığın çoraklaştırdığı gül bahçelerini anlat. Aşkı koy kenara, yoksulluğu anlat.”
26 Nisan 2012 Perşembe
24 Nisan 2012 Salı
İŞTE O GÜN
Bir sabah uyanırsın
Güneşin kokusu gözlerinde
Bir kder damlasıyla ıslanırsın
Bulutların hüznü yüreğinde
İşte, işte o gün
Seni unuttuğum gündür
Bir eylül günüdür o gün
Meşe ağacımın son yaprağı da düşmüştür
Daha bir erken batmıştır gün
Toprağımda bir karanfil büyümüştür
İşte, işte o gün
Seni unuttuğum gündür.
Güneşin kokusu gözlerinde
Bir kder damlasıyla ıslanırsın
Bulutların hüznü yüreğinde
İşte, işte o gün
Seni unuttuğum gündür
Bir eylül günüdür o gün
Meşe ağacımın son yaprağı da düşmüştür
Daha bir erken batmıştır gün
Toprağımda bir karanfil büyümüştür
İşte, işte o gün
Seni unuttuğum gündür.
8 Nisan 2012 Pazar
(!)
şimdi dostum yapacağımız belli. şehri bombalayacağız. insansız (insafsız) savaş uçaklarımızla darmadağın edeceiz o şehri. tek bir çimen bile kalmayacak. öyle bir yıkacağız ki orada yüzlerce yıl tek bir sağlıklı insan bile doğmayacak anladın mı? tek bir sağlıklı insan bile doğmaycak. böylece uçaklarımızın ne kadar gelişmiş olduğu da ortaya çıkacak. kan kırmızı, et siyahtır dostum hiç acımayacağız. ve teknolojinin bu harika nimetlerini ustaca kullanacağız.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)